YAZIN kavurucu sıcaklığına bir nebze de olsa serinlik katan dondurma satıcıları gün boyu güneş altında kalmanın rahatsızlığını yaşıyor. Geçimini ve vatandaşların sıcak yaz aylarında serinlemesini sağlamak amacıyla bu işi yaptığını söyleyen 10 yıllık dondurmacı Murat Buttanrı sıcaklarla ilgili, “Bizim işimiz yaz aylarını kapsıyor. İş olmadığı zamanlarda kendimizi hemen bir gölgeye atıyoruz. Açık havada satış yaptığımız için herhangi bir serinleme yöntemi maalesef bulamıyoruz. Serinletirken biz yanıyoruz” dedi.
Sıcak havalar engel dinlemiyor
SON haftalarda her geçen gün artan sıcaklara bir de Hüseyin Öz’ün engeli eklendiğinde durum daha da zor bir hale alıyor. 48 yaşındaki doğuştan engelli Öz günde 10 TL kazanabilmek için saatlerce park kenarlarında çekirdek satmaya çalışıyor. Sıcaklığın arttığı dakikalarda kendini serinletmek adına yalnızca birkaç yudum su içebildiğini ve bir gölgeye geçtiğini anlatan Hüseyin Öz, “Hayatımda hiç denize gitmedim. Sokaklarda olmak yerine serin bir ortamda işim olsun isterdim” diye konuştu.
Bizim klimamız dört tane cam
YAZ sıcaklarının zorladığı bir başka meslek gurubunda ise taksiciler yer alıyor. Gün boyu direksiyon sallayarak geçimini sağlamaya çalışan bu meslek grubunu, üksek sıcaklıklar canından bezdiriyor. 15 yıldır taksi şoförlüğü yapan ve aracında klima bulunmayan Murat Ak, içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlatıyor.
“Taksicilerin kliması dört taraflı açılan camlardır. Gün boyu güneş altında geziyoruz. Sıcaklıklara bir de yol yapım çalışmaları eklendiğinde kazandığımız üç beş kuruş burnumuzdan geliyor. Araçta klimanın olmayışı benim gibi taksicileri zor durumda bırakıyor. Gerçi klimalı araçlar da pek kullanmıyorlar. Sadece öğle saatlerinde klimayı açık tutsa karın yarısını alıp götürüyor. Bu yüzden suyla ve esmesini beklediğimiz rüzgarla serinlemeye çalışıyoruz.”
Şimdi taksi yerine bir sahil kenarında olmak istediğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sürdüren taksici Murat Ak, “Taksicilerin sosyal faaliyetleri olması çok zor. Ben en son 11 yıl önce denize girmiştim” diyerek konuşmasını noktalıyor.
Büfe değil sanki sauna
VATANDAŞLARIN daha ucuza ekmek alabilmeleri amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmet veren halk ekmek büfeleri, plastikten yapılmış küçük büfelerin bu aylarda saunayı aratmadığını belirtti. 13 yıldır büfecilik yaptığını ve kışı özlediğini anlatan İsmet Bilgi şunları söyledi:
“Ekmekler fırından çıkıp büfeye geldiğinde sıcaklık aniden iki katına çıkıyor. Serinlemek amacıyla kullanacağım hiçbir yardımcı alet bulunmuyor. Büfelerin plastikten yapılmış olması da buna eklendiğinde bugünlerde hayat çekilmez hale geliyor. Bir keresinde içeriye vantilatör koydum ancak hiçbir faydasını göremedim. Yine serinlemek için tek çaremiz soğuk su oluyor.”
Et değil bizim başımız dönüyor
HER geçen gün artan hava sıcaklıklarına bir de döner ateşi eklendiğinde 60-70 dereceyi bulan sıcaklık, döner ustalarının başını döndürüyor. Karşı koyulmaz sıcaklık karşısında çalışmanın çok zor olduğunu anlatan Ustabaşı Hakan Ayrım, “Havalandırmalar çalışıyor, bol bol su tüketiyoruz ama nafile. Bu işi yapanlar en çok kış ayını sever. Hatta kışın bizlere ‘Ne kadar şanslısınız, dışarısı buz gibi siz burada ateşin karşısındasınız’ diyorlar ama bir de bu işin yazını sorsunlar. Yoğun sıcaklığa etin kokusu da eklenince dönen et değil, bizim başımız oluyor” diye konuştu.
15 yıldır bu mesleği yaptığını belirten Ayrım son olarak aşırı sıcakların döner satışlarını düşürdüğünü, vatandaşların et yerine daha hafif ürünler tercih ettiğini söyledi.