MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a tepki göstererek, “Kıt aklınca ve yüzüne vurmuş kara vicdanı ile MHP’yi suçlamaya çalışıyor. Bugün PKK’nın en büyük koruyucusu AKP’dir. PKK katliamlarının gerçek sorumlusu da bizatihi bu iktidarın yöneticileridir. Akan kanın sorumlusu bizzat Bülent Arınç’tır, AKP’dir, başbakandır” diye konuştu.Şandır, MHP Bursa Milletvekilleri Hamit Homriş, İsmet Ataman ve Necati Özensoy’la birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Dün akşam saatlerinde Bursa’da yaşanan maden kazasında 19 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Şandır, “MHP olarak tüm şehitlerimize,- bunlar da şehidimizdir, iş şehidimizdir, maden şehidimizdir- Allah’tan rahmet diliyoruz, acılı yakınlarına sabır diliyoruz.”dedi. Şandır, Bursa milletvekillerinin bir heyet oluşturarak bugün Bursa’ya gideceklerini bildirdi.
-“KIT AKILLI VE KARA VİCDANI YÜZÜNE VURAN…”
-Basın toplantısında Tokat Reşadiye’de 7 askerin şehit olduğu saldırı ve sonrasında hükümetten gelen ‘provokasyon’ açıklamalarını da değerlendiren Şandır, başta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere hükümet üyelerinden gelen açıklamaları, Türkiye’nin geleceği açısından endişeyle karşıladıklarını söyledi. ‘Böyle bir ruh haliyle’ Türkiye’nin yönetilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Mehmet Şandır,“Sayın Arınç bu elim, acı, menfur saldırıdan sonra görevini, konumunu unutarak (kendisi başbakan vekili, devletin tüm kayıtları elinde, görevli olan o, sorumlu olan o, bütün buna rağmen gerekli araştırmayı yapmadan), milliyetçi duyguları körükleyecek özellikle bu söylem içerisinde siyaset yapan partilerin işini kolaylaştıracak bir eylemi çok akıllıca planlamış olabilirler, derin komplo diyor. Böylece hem milliyetçilik duygularına hem Tokatlılara, Reşadiyelilere hakaret ediyor. Kıt aklınca ve yüzüne vurmuş kara vicdanı ile MHP’yi suçlamaya çalışıyor. Bugün PKK’nın en büyük koruyucusu AKP’dir. PKK katliamlarının gerçek sorumlusu da bizatihi bu iktidarın yöneticileridir. Akan kanın sorumlusu bizzat Bülent Arınç’tır, AKP’dir başbakandır. Bize atfetmeye çalıştığı bu menfur cinayeti kendisine iade ediyoruz” diye konuştu.
-“DİNİ VE ETNİK AZINLIKLAR OLARAK KİMLER KAST EDİLİYOR?-
Şandır, Meclis Başkanlığı’na sunduğu Başbakan Erdoğan’ın ABD gezisinde Obama’nın ‘dini ve etnik azınlıklara’ yönelik sözlerine ilişkin soru önergesi hakkında da bilgi verdi. Şandır, Başbakan Erdoğan’a “Dini ve etnik azınlıklar olarak kimler kast edilmektedir. Bu soruyu muhatabınıza sordunuz mu, sormak gerekliliğini duymadınız mı? Bir resmi görüşmede Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen dini azınlıkların dışında Türkiye’de etnik ve dini azınlık varlığından bahsedilmesi Türkiye’nin egemenlik haklarına karşı bir saldırı olarak kabul edilmesi gerekmez mi? ABD Başkanı Barak Obama’nın bu beyanı karşısında bir tepkiniz veya açıklamanız oldu mu? İtiraz etmediğiniz bu açıklamadaki konularda ABD ve AB ile bir mutabakat mı oluşturdunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin devlet hukukuna ve egemenlik haklarına açıkça bir saldırı olan bu açıklamaya ve bunu sizin kabul edişinizi kabul edilemez bularak onurlu ve sorumlu bir duruş olarak Sayın Büyükelçi Nabi Şensoy’un Türkiye’nin ABD büyükelçiliğinden istifa ettiği iddia edilmektedir? Bu doğru mudur?” sorularını yöneltti.
-“LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASINI DEĞİŞTİRMEYİ KABUL ETTİNİZ Mİ?”-
Başbakan Erdoğan’ı bu konuda açıklama yapmaya davet eden Şandır Erdoğan’a Obama ile yaptığı görüşmede ‘Lozan antlaşmasını değiştirmeyi kabul edip etmediği’ni de sordu. Şandır“Bu yönde anayasayı değiştirmeyi kabul ettiniz mi? Bunları eğer kabul ettiyseniz bu doğrudan siyasi bölücülüktür, millete hakarettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş amacına aykırıdır. Bu gaflet ötesi bir davranıştır. “diye konuştu. Dış basında ve diplomatik çevrelerde Nabi Şensoy’un istifasının bu nedene dayandırıldığını da kaydeden Şandır “ Yoksa hükümetin talebinin muhataplara iletilmediği gerekçesi, toplumun aklıyla alay eden bir gerekçe. Bu tecrübedeki bir diplomatın böyle bir yanlış yapmayacağını, böyle bir talebin doğru olmadığı herkes tarafından ifade edilmektedir. Ama gerçek sebep Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik haklarına açıkça bir saldırı olan ‘etnik ve dini azınlık’ talebine hükümetin itiraz etmeyişine (bu bir suçtur) Sayın büyükelçinin bu suça iştirak etmeyişinin onurlu bir tepkisi olarak istifa ettiği iddia edilmektedir. Hükümetin bunun cevabını vermesi gerekir. Kapalı kapılar arkasında kayıt altına alınamayan görüşmelerde Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hangi hukukunu kime ne bedel karşılığında pazarladıklarını bu millete açıklamak durumundalar.”dedi.
-“CUMHURBAŞKANI KENDİSİNE BAŞKA YOL ARKADAŞI ARAYIP BULSUN”-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şandır Cumhurbaşkanı Gül’ün liderleri toplamaya yönelik sözlerini değerlendirdi. Şandır şunları söyledi:“Sayın Cumhurbaşkanı bundan 8 ay önce ‘güzel şeyler olacak’ diye, Türkiye’yi savaş alanına, kan gölüne dönüştürdüler. Türk milletini etnik temelde ayrıştırdılar. Önce bu ‘güzel olacak’ olan hususların gerekçesini bu millete açıklamaları lazım. Sayın Cumhurbaşkanının siyasi liderlere yaptığı tavsiyeyi önce kendisine yapması gerekir. Bu Kürt açılımını, bu toplumun birliği ve ülkenin bağımsızlığını, bölünmez bütünlüğünü tehdit eden çok önemli bir süreç olarak görmekteyiz. Bu süreci önlemek gayretindeyiz. Bu sürece asla katkı vermeyeceğimizi, bu yöndeki tüm davetlere katılmayacağımızı başından ifade ettik. Dolayısıyla sayın cumhurbaşkanı ‘güzel şeyler olacak’ diye başlattığı bu sürecin sonuçlarına da katlanmak mecburiyetindedir. Kendisine yol arkadaşı olarak başkalarını arayıp bulması gerekir.
”-“DERİN KOMPLO AKP’NİN MİLLETE YAPTIĞI KOMPLODUR”-
Şandır Tokat Reşadiye’de 7 askerin şehit olduğu saldırıyı PKK’nın üstlendiğinin hatırlatılması üzerine de “Bu Kürt açılımı AKP’nin PKK’nın açılımıdır. AKP iktidarı girdiği bu yolun PKK açılımı olduğunu, İmalı canisine ulaşacağını herkesten iyi bilmektedir. Millet nezdinde PKK’yı aklamak gibi bir mecburiyeti her şeyden önce değerlendiriyorlar, önemli görüyorlar. PKK’nın yaptığı eylemleri ‘derin komplo, provokasyon’ gibi hatta ‘milliyetçi duyguların yoğun olduğu bir bölgede ustaca düzenlenmiş bir saldırı’ diye niteleyerek akıllarınca milliyetçi duyguları yüksek olan Tokat halkını ve milliyetçilik duygusunu suçlamaya, akıllarınca MHP’yi suçlamaya kalkışıyorlar. Bu kabul edilemez. Bu derin komplodur AKP’nin millete yaptığı komplodur. Millet de cevabını verecektir” diye konuştu